
Güvenlik adına yapılan hizmetlerin bireye ve topluma birçok katkıları olmuş ve günümüzde de hala devam etmektedir. İnsanoğlu ilkel çağlardan günümüze dek birçok evrelerden geçmiş, yaban hayattan bireylerin yerleşik hayata akabinde toplu olarak yaşayarak toplumsal hayata geçmesi insanın doğası gereği süregelmiş, tüm bunlar olurken belli bir disiplin, düzen ve en önemlisi güvenliklerini temin etmeleri sonucu ortaya çıkmıştır. Güvenlik hizmetlerinin temel özellikleri arasında aşağıda belirtilen birkaç madde sayılabilir.
- Önleyici ve koruyucudur.
- Profosyonel icra edilir bir meslektir.
- Devlet çatısı altında olmakla birlikte kamu ve özel sektör aracılığı ile bu hizmetler sunulur.
- Güvenlik faaliyetlerindegerektiğinde kademeli zor kullanma yapılır.
- Güvenlik hizmetleri çeşitli yöntemlerle uygulanabilir, görev yapılan yerin stratejik konumu, bulunulan ülkeye göre değişebilmektedir. Yani tek tiplikten uzaktır.
Güvenlik Olgusu
Ayrıca güvenlik olgusu, sadece maddi güvenliğini değil insanın manevi, ruhsal, psikolojik yönlerini de kuşatmalı ve bu pencereden bakılmalıdır. İnsani temel hak ve özgürlükler ancak güvenli bir çevrede yaşanabilir. Dünyada toplumların geçirmiş olduğu değişimler, gelişmeler (ekonomik, politik, sosyolojik, kültürel, ahlaki, yasal süreçler, savaşlar vb.) ortaya çıkan suçların niteliğini, niceliğini de değiştirmiş ve bunların önüne geçebilmek için alınan güvenlik tedbirleri de farklılaşmıştır. Güvenlik hizmetleri yasalar çerçevesinde sağlanmalıdır. Birey diğer kişilerin haklarına tecavüz etmeden, özgür ve korkusuzca hareket edeceği bir ortamı ancak kamu düzenin her türlü tehditten uzak olduğu durumda bulacaktır. Ancak devlet kamuyu yönetirken genel toplum yaklaşımında güvenlik güçlerini kullanarak bireyin temel hak ve özgürlüklerini kısıtlayarak göz ardı edebilmektedir. Bu durum uzun vadede hem bireyi hem de devleti güç durumlarda bırakmaktadır.
Devlet, güvenlik hizmetlerini kamu gücüyle yürütmekte bunu da kolluk vasıtasıyla yerine getirmektedir. Yönetilen halk ise bunlara uymakla mükelleftir. Ancak bunları yerine getirirken bireyi, toplumu ve devletin menfaatlerini korumacı özelliklerinden taviz vermemeli, hukuk çerçevesinde yetkilerini kullanarak ve görev alanlarını aşmayacak niteliklerini unutmamalıdır. Kamu gücü olan genel kolluk kuvvetleri güvenliği sağlarken bireyin/toplumun menfaati, asayişin temini, özgürlüklerin sağlanması gayesi ile karışmacı tavır sergileyebilmektedir.
Kamu yönetimi, bütün bir toplumun iç içe girmiş ve çoğu kere de birbirleriyle çelişen sorunları arasında işleyen bir idari mekanizmadır. Kamu yönetiminin esas olarak iki yönü bulunmaktadır. Bunlardan birincisi “işlevsel”, diğeri ise “yapısal” yöndür. İşlevsel anlamda kamu yönetimi, genel kuralları (yasaları) ve kamu politikası kararlarını uygulama sürecidir. Yapısal bir kavram olarak kamu yönetimi ise, devletin örgütsel görünümünü yansıtır. Her devlet, yasalarla belirlenen görevlerini yerine getirmek için ulusal ve yerel düzeyde çeşitli örgütlenmelere gider. İşte burada yasalarla belirlenen görevleri yetirilmesi, uygulanması, kontrol edilmesi noktasında en fazla güvenlik hizmetlerinden faydalanmaktadır.
Türkiye’de kamu güvenliği hizmetleri devletin kurumları tarafından sağlanır. Günümüzde diğer kamu hizmetleri yerini özel sektöre bırakmaktadır. Nitekim devletin kontrolünde olmasına rağmen uygulama safhasında tamamen özel sektörün elinde olan kamu hizmetleri mevcuttur. İşte bu nokta da güvenlik hizmetlerini ele aldığımızda özel sektöre bırakılamayacak kadar önemli olması diğer kamu hizmetlerinden ayrılmaktadır. Kendine has özellikleri itibariyle kamu düzeni, asayişi kamu gücüyle bu da kolluk vasıtası ile yürütülür. Böylesi devlet kurumlarının tamamen özel sektöre devredilmesi toplumda karışıklığa neden olarak ülkenin temellerinin sarsılmasına yıkılmasına sebebiyet verir.
Güvenliğe ait faaliyetlerde, devlet yönetiminde olanlar güç ve hakimiyetlerini kendilerine has yönetsel usullerle sürdürmektedirler. Devletin bu yönünün diğer kamu hizmetlerinde daha dar alanda olması itibariyle güvenlik hizmetleri diğerlerinden ayrılır. Özel güvenlik faaliyetleri, kanunda da belirtilmiş haliyle, kamu güvenliğini tamamlayıcı vasıftadır. Ancak bu durum gelişmiş ülkelerde farklılık göstererek kendilerine daha çok alan bularak yaygınlaşmışlardır.
Devletin aslı görevlerinin başında kamu düzenini tesis ederek sürekliliğini teminat altına almak gelmektedir. Güvenlik ihmal edilirse devletin bekasından söz edilemez bu yüzden ihmale gelemeyecek kadar önemlidir.
Yukarıda da bahsettiğimiz gibi diğer kamu kurumları fayda-zarar, arz-talep ölçüsünde değerlendirildiğinde özelleştirilme yoluna gidilmiş olsa da güvenlik faaliyetlerinin tamamen özel sektöre devredilmesi telafisi olmayan hatalara neden olabilir. Burada üzerinden atlamamamız gereken husus özel güvenliğin tamamlayıcı vasfından yararlanarak devletin güvenlik güçlerinin zaman zaman gereksiz görevlendirmelerle meşgul edilmesi asli görevlerinden geri kalmalarına neden olmakta bu yüzden bazı özel ve tüzel kişilerin güvenliğinin temin edilmesi konusunda bahsettiğimiz fayda-zarar, arz-talep ölçüsünde özel güvenlik faaliyetlerinden yararlanılması faydalı olacaktır. Hem tüm kamuyu etkilemeyecek olması itibariyle hem de özel güvenlikten yararlanacakların ekonomik olarak taşın altına elini atacağından devletin yükü hafifleyecek, yeni sektörlerin gelişmesine yardımcı olarak yeni iş imkânların doğmasına sebep olacaktır. Bu tür ihtiyaç haline gelen güvenlik hizmetlerinin özelleştirilmesi faydalı olacaktır.